İşgalin Karanlık Yüzü
Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası başlayan Yunan işgali, Sakarya Nehri’nin batısındaki köylerde büyük bir yıkıma yol açtı. Yerli Rum ve Ermeni çeteleri, işgal kuvvetleriyle işbirliği içinde sivil halka karşı baskınlar, yağmalar, adam kaçırmalar ve tecavüzler gerçekleştirdi. Özellikle Ortaköy, Fındıklı Rum köyü, Firuzlu, Ermeni Cedit ve Damlık gibi yerler bu çetelerin üsleri haline geldi.
Adapazarı’nın Düşüşü ve Direniş
26 Mart 1921’de Adapazarı işgal edildi. Ancak Türk halkının direnişi bitmedi. Sakarya Nehri boyunca yapılan çarpışmalar, 3 Nisan’da Tavuklar Köprüsü’nün yakılmasıyla sonuçlandı ve Yunan ilerleyişi durduruldu.
Kurtuluş ve Bedeli
16 Haziran’da geri çekilmeye başlayan Yunan ordusu, 21 Haziran sabahında Adapazarı’nı terk etmek zorunda kaldı. Bu süreçte;
415.176 lira değerinde bina,
2.250.000 lira değerinde mal ve mülk,
2.136.320 lira değerinde tarım ürünü,
21.700.000 lira değerinde ticaret eşyası ve
12.970.765 lira nakit para gasp edildi.
Ama en ağır kayıp, namus ve can üzerinden yaşandı. Kadınlara yönelik tecavüzler, sivil katliamlar ve esir almalar, insanlık dışı uygulamaların en acı örneklerini oluşturdu.
Unutmamak İçin…
Bugün bayraklar asılıyor, marşlar söyleniyor. Ancak en önemlisi, her sokakta yankılanan o direniş ruhunu unutmamak…
Bu topraklar sadece bereketin değil, cesaretin, şehit kanının ve özgürlüğün de toprağıdır.
️ Sakarya 104 yıldır dimdik ayakta.
Bu ruh, bu inanç ve bu direniş asla unutulmayacak!