Olay, gece saatlerinde manavgat ilçesi Şelale Mahallesi 3523 Sokak’ta bulunan bir apartman dairesinde meydana geldi. Aynı evde anneleriyle birlikte yaşayan M.A. ile Ege Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2. sınıf öğrencisi nazife ateş arasında bilinmeyen bir sebeple tartışma başladı.
Tartışma kısa sürede şiddete dönüştü. M.A., mutfaktan aldığı bıçakla kız kardeşine saldırarak vücudunun çeşitli yerlerine 14 kez bıçak sapladı. Komşuların anlatımına göre olay anında M.A.’nın, kanlar içinde kalan kardeşinin üzerine oturduğu görüldü. Yardım etmek isteyen komşularla yaşanan arbede sırasında anne de elinden yaralandı.
İhbar üzerine olay yerine sevk edilen polis ve sağlık ekipleri, genç kızın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Gözaltına alınan M.A., emniyete götürüldü. Nazife Ateş’in cenazesi savcılık incelemesinin ardından antalya Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı.
Edinilen bilgilere göre, M.A.’nın uzun süredir psikolojik tedavi gördüğü, ancak son dönemde tedavisini yarıda bıraktığı öğrenildi. Genç kızın üniversite eğitimine İzmir’in Ödemiş ilçesinde devam ettiği, yaz tatili nedeniyle ailesinin yanına geldiği belirtildi.
İşte KATİL ABİNİN verdiği ifade...
“Önceleri kardeşimi öldürmek istiyordum.Duşta bu düşünce aklıma geldi. İçimden bir ses ‘Sen şeytansın, sen deccalsın’ diye haykırıyordu.Duştan çıktıktan sonra kız kardeşimin odasına giderken mutfaktan ekmek bıçağını aldım. Kız kardeşime bıçağı sapladığımda ‘Anne’ diye bağırıp salona kaçtı ama yere serildi.Üzerine oturup bıçağı üst üste sapladım. Gelenlerin yeniden birleştirip kardeşimi yaşatmamaları için organlarını söktüm.Ben sadece kız kardeşimi öldürmek istedim ve bunu başardığım için mutluyum.”
Hayatının baharındaki bir genç kız, hayalleriyle birlikte toprağa düştü… Nazife, üniversite yolculuğuna umutla başlamış, çocukların geleceğine ışık olmak isterken; en güvende olması gereken yerde, kendi evinde, en yakınından gelen bir şiddetle hayata veda etti. Bu acı sadece bir aileye değil, bir topluma, bir vicdana düştü. Kardeşin kardeşe kıydığı bir dünyada, sessiz çığlıkların duyulmadığı her an, yeni bir trajediye zemin hazırlıyor. Artık bir Nazife daha eksilmesin diye, görmezden gelmeyelim; ruhsal sorunları susturmak değil, tedavi etmek gerektiğini unutmayalım. Çünkü bazen en büyük tehlike, en yakınımızdadır.