Prof. Dr. Naci Görür: “Deprem kaynaklı olsaydı çoktan yaşanmış olurdu”
Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, sapanca Gölü’nde kaydedilen görüntülerin depremle bağlantısının bulunmadığını belirtti. Görür açıklamasında,
“Bu tür kabarcıklar depremden önce ortaya çıkmaz. Eğer sebep deprem olsaydı, o olay zaten gerçekleşmişti. Depremlerden sonra su hareketlenir, öncesinde değil.”
diyerek iddiaları net bir dille reddetti.

Görür ayrıca kabarcıkların; su seviyesinin düşmesi, basınç değişimleri veya doğal kaynak çıkışları gibi çevresel nedenlerle oluşabileceğini ifade ederek paniğe gerek olmadığını vurguladı.

Düşük su seviyesi kaynak çıkışlarını görünür hale getiriyor
Sapanca Gölü’nün su seviyesi 28,70 metreye kadar gerilemiş durumda. Uzmanlar, bu düşüş nedeniyle göl tabanındaki doğal kaynak noktalarının yüzeye daha belirgin şekilde yansıdığını aktarıyor. İlk değerlendirmelerde kabarcıkların büyük olasılıkla doğal yer altı su hareketi olduğu belirtiliyor.

SASKİ ve afad ekiplerinden inceleme: “Herhangi bir sorun yok”
Vatandaşların ihbarları üzerine bölgeye yönlendirilen SASKİ ve AFAD ekipleri, kabarcık oluşumunu yerinde inceleyen bir çalışma gerçekleştirdi. Laboratuvar sonuçlarına göre:
Kabarcıkların doğal hava çıkışından kaynaklandığı,
Su kalitesine ilişkin hiçbir olumsuzluğun bulunmadığı
tespit edildi.

SASKİ Genel Müdürü Sakallıoğlu yaptığı değerlendirmede,
“Gözlenen hareketlilik olağan hidrolojik bir süreçtir. İçme suyu güvenliği açısından herhangi bir risk söz konusu değildir.”
diyerek vatandaşlara güvence verdi.

Göl sürekli olarak izleniyor
SASKİ, Sapanca Gölü’nün su seviyesi, doğal kaynak debileri ve ekosistem göstergelerini düzenli olarak takip etmeyi sürdürüyor. Bu ölçümlerle hem içme suyu kalitesinin hem de gölün doğal yapısının güvence altında tutulduğu belirtildi.









