Görür, olası bir Marmara depreminin sadece bölgeyi değil, tüm Türkiye’yi etkileyebileceğini ifade etti. Marmara Bölgesi’nin Türkiye’nin gayrisafi milli hasılasının %60’ını ürettiğini belirten Görür, “Eğer Marmara çökerse, bütün Türkiye dizüstü çöker” dedi. Bu durumun ekonomik etkilerinin yanı sıra siyasi bağımsızlığı da tehdit edeceğini sözlerine ekledi.
Deprem hazırlıklarının yetersiz olduğuna dikkat çeken Görür, İstanbul’daki yapı stokunun %60-70’inin depreme karşı savunmasız olduğunu belirtti. “Beklenen deprem, Güneydoğu depremlerinden daha yıkıcı olabilir. Ekonomi durur, maaşlar kuşa döner” ifadesiyle, durumun ciddiyetine vurgu yaptı.
İstanbul’un 25 yıldır depreme hazırlanması gerektiğini, ancak bu konuda yeterli adımlar atılmadığını ifade eden Görür, hükümet ve yerel yönetimlerin iş birliği yapmadığı sürece hazırlıkların mümkün olmayacağını belirtti. Ayrıca, Marmara Denizi’ndeki sismik boşluğun dolmasının kaçınılmaz olduğunu, ve büyük bir depremin matematiksel olarak beklenildiğini açıkladı.
Son olarak, alınması gereken önlemlerin yalnızca bireysel değil, toplumsal ve yönetimsel düzeyde olması gerektiğini belirten Görür, “Çözümler bireysel olmanın ötesine geçmiyor,” diyerek bir kez daha toplumu uyardı. Marmara’da olası bir depremin Türkiye’nin geleceğini tehdit ettiğini vurgulayarak, ciddi adımlar atılması gerektiğini savundu.