Reklamcılık anlayışının ilk ortaya atıldığı zamandan günümüze kadar kat ettiği yolda birçok değişiklikler meydana gelmiştir. Yaşanan savaşlar, ekonomik krizler, salgın hastalıklar, globalleşme, dijitalleşme gibi birçok unsur Reklam sektöründe köklü değişikliklere sebep olmuştur. Reklam mecralarını değiştirmiş, ilk reklam temsili olan çığırtkanlardan, günümüzde kişiye özel oluşturulan reklamcılık anlayışına uzun bir yol kat edilmiştir. Bu değişimlerin yaşanmasının en önemli sebebi globalleşme ve sonucunda artan rekabet ortamıdır.
Rekabetin bu denli artmış olduğu günümüzde çevrem bana yeter mantığı geçmişte mahalle tarzı bir anlayıştan ibarettir. Genelde bu anlayış kendi çevresiyle iş düzenini idare eden küçük çaplı işletmelerin savunduğu bir anlayıştır. Fakat günümüzde yaşanan dijitalleşme ve sosyal medya kullanımlarında yaşanan artışla beraber “benim çevrem” anlayışı sona ermektedir. Kobi işletmelerden, dünya çapında üretim ve pazarlama gerçekleştiren markalara kadar her işletme dijital platformlara geçiş yapmaya başlamıştır. Bu sebeple tüketicilerin markalara karşı olan bağlılığı azalarak, daha çok araştırma yapıp satın alma ve tercih etme süreçleri geçmişe göre değişim göstermiştir.
Geçmişte tüketicilerin marka sadakati, işletmeler açısından benim müşterim, benim çevrem anlayışına sebep olmaktaydı. Fakat günümüzde tüketiciler açısından daha fazla seçenek ve araştırma araçlarının olması ile birlikte bu anlayış sona ermektedir. Yaşanan artış bu platformlarda rekabet anlayışını hat safhaya taşıyarak reklamın önemini daha da ortaya çıkartmıştır.
Bu sebeple günümüzde kobi işletmelerden, global markalara kadar tüm işletmeler “reklam ve tanıtım” çalışmaları için bütçe ayırmaya başlamıştır. İşletmeler, günümüz şartlarına uygun, doğru reklam stratejisi oluşturduğunda müşteri sadakatini zaten kazanacaklardır. Bunun bilincinde olan her işletme “doğru bütçe + doğru reklam = müşteri” denklemini çözmüş demektir.
Kaçınılan reklam bütçeleri, aslında doğru hedef kitleyi bulabilmek ve işletmenize karşı harekete geçirebilmek için çok önemli bir tercih olacaktır. Bu sebeple reklama bütçe ayırmaktan kaçınmamalısınız. Ön planda olan, satış ve pazarlama çalışmalarıyla başarılı olan işletmeleri(markaları) incelediğimizde reklam konusunda ciddi bütçe ayırdıklarını görmekteyiz. Bu sebeple örnekler de göz önünde bulundurulduğunda reklam fuzuli değil ihtiyaç olduğu ortaya çıkmaktadır. Bahsedilen bu konu bütçenin yorucu veya büyük olması değil “doğru bütçe + doğru reklam” olmasıdır.
Sonuç olarak eş, dost, akraba ile bir işletmenin yıllar boyunca ayakta kalamayacağı aşikardır. Gerçek müşteri sadakati, doğru reklam ve pazarlama anlayışıyla oluşturulmaktadır. Bunun için söylenecek tek söz “Çevren Sana Yetmez, Reklama Bütçe Ayır!” olacaktır.